Geçtiğimiz Çarşamba günü sevgili dostum Nejat Ulugöl’ün daveti ile Çemenzar Lions Klubü'nün Ekim ayı toplantısına konuk konuşmacı olarak katıldım. Konuk olmak iyi de, konuşmacı olmak her zaman kolay olmuyor. Beklentilerinin ne olduğunu bilmediğim bir topluluk önünde konuşmak hem sorumluluk hem de önceden hazırlık gerektiriyor. Bunları düşünürken Nejat Bey’in davetiyle kürsüdeki yerimi aldım ve adını ilk defa genel müdürüm Mehmet Buldurgan Bey’den duyduğum Stephen R. Covey’den öğrendiklerimi büyük bir dikkatle beni dinlemeye hazır olan topluluk ile paylaşmaya başladım.

Covey “Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı” kitabında paradigma değişiminden bahsediyor. Paradigma değişimi kendisini geliştirmek isteyenler için hayati önem taşıyor. Yaşantısında daha etkili olmak isteyenlerin ilk önce hayata bakış tarzını değiştirmesi ve konulara yaklaşırken kendisini karşısındakinin yerine koyarak hareket edebilmesi gerekiyor. Paradigmalarını değiştiremeyenler ilerledikleri yolu araçlarının dikiz aynasından izlerken paradigma değişimini başaranlar direksiyonunda bulundukları aracı geriye bakmadan hızla ileriye götürüyorlar. Hayat felsefelerini ne yapmalıyım, nasıl yapmalıyım ve niçin yapmalıyım sorularının cevaplarını eksiksiz olarak vermek üzerine kuranlar her konuda diğerlerinin bir adım önünde ilerliyorlar. Bu kişiler olaylara yaklaşırken bilgi, yetenek ve isteklerini ortaya koyuyorlar. Verimliliklerini sürekli arttırmaya gayret ediyorlar. Üretim ve üretim yeteneği dengesini sürekli koruyorlar. Altın yumurtlayan tavuğu yumurtaların hepsini bir seferde alacağım diye kesip ortadan kaldırmıyorlar. Tavuğu besleyerek altın yumurtaların sürekliliğini sağlamaya çalışıyorlar. Bu kişiler sorunların çözümü için başkalarının müdahalesini beklemiyorlar. Konuları etraflarındakiler ile birlikte çalışarak çözümlemeyi hedefliyorlar. Karakter özelliklerini tam bağımsızlıklarını sağlayacak şekilde geliştiriyorlar. Etkili insanlar ;

1.) Olaylara proaktif olarak yaklaşıyorlar. Bir başka deyişle hayatları için sorumluluk taşıyorlar. Değişen şartlara karşı önlemlerini alıyorlar ve olumsuz sonuçlardan diğerlerini sorumlu tutmuyorlar.

2.) Ulaşmak istedikleri sonuçları öncelikle zihinlerinde canlandırıyorlar. Hayatta her şeyi zihinsel ve fiziksel olmak üzere iki kere üretiyorlar. Vizyon ve misyonlarını kolaylıkla belirleyebiliyorlar. Böylece ileride olacakları öngörebiliyorlar ve iyi bir lider oluyorlar.

3.) Önemli işlere öncelik veriyorlar. Bu özellikleri ile vizyon ve misyonlarına ulaşmak için kendilerini programlayabiliyorlar. Önemli işlere öncelik vererek iyi bir yönetici oluyorlar.

4.) Kazan kazan politikasını benimsiyorlar. Böylece etrafındakilerle birlikte kazanıyorlar. Paylaşarak kazandıkça herkes için ilave değer yaratıyorlar.

5.) Öncelikle karşılarındaki dinleyerek anlamaya çalışıyorlar. Karşılarındaki dinlerden kendilerinden bekleneni tam olarak anlıyorlar. Konuyu tam olarak anladıklarında da sorunu kolaylıkla çözüyorlar.

6.) Sinerji yaratıyorlar. 1 + 1 = 3’ü gerçekleştiriyorlar. Etkili iletişim kurarak ortak fayda yaratarak yeni ve daha iyi çözümü buluyorlar.

7.) Sürekli olarak baltalarını biliyorlar. Keskin balta ile daha çok ağacı daha kısa sürede keseceklerini biliyorlar. Bunun için kendilerini geliştiriyorlar. Kişisel gelişim için kendilerine vakit arıyorlar. Okuyup, çalışıp, yenilikleri içselleştirerek sonuca kolayca ulaşıyorlar.

Özetle yukarıdakileri içeren konuşmam sonrasında Nejat Bey’den çok değerli bir teşekkür belgesi ile Lions Nedir? başlıklı bir kitabı hediye olarak aldım. Eve geldiğimde saatin geç olmasına aldırmadan geceyi birlikte geçirdiğim toplulukla ilgili daha fazla bilgi edinmek için kitabı okumaya başladığımda LIONS’un

Karşılık beklemeden insanlığın mutluluğu ve yücelmesi için çalışan “bir hizmet kuruluşu” olduğunu,

LIONS tanımlarında yardım kelimesinin değil “hizmet” kelimesinin kullanıldığını,

LIONS çatısı altındaki kişilerin toplumda daha az şanslı olanlara hizmet sunmayı amaçladığını,

LIONS kulüplerinin insanlar arasında dil, din, ırk farkı gözetmeden insanlığın mutluluğu ve yüceltilmesi için uğraş verdiğini,

LIONS adının Liberty, Intelligence, Our Nations’ Safety (Özgürlük, Anlayış, Ulusumuzun Güvenliğidir) kelimelerinin baş harflerinin yan yana gelmesiyle oluştuğunu,

Lionların parolalarının “We Serve” , Hizmet Ediyoruz olduğunu
öğrendim.

O akşam etkili insan olabilmenin ipuçlarını iletmeye çalıştığım topluluğun aslında anlattıklarımı bildiğini ve uyguladığını anladığımda neredeyse sabah olmuştu.